varacağı yere daha üç mil olmak
Verb
hemen hemen, tamamile.
It is nothing/little short of madness to do this: Bunu yapmak delilikten başka bir şey değildir.
(malzeme) azalmak, kıtlaşmak, tükenmek, yetişmemek.
işin özü/özeti, hulâsası, aslı, esası.
nefes nefese
Adjective, Medicine
satış vaadinde bulunan bir coberin taahhüdünü yerine getirebilecek kadar senet toplayamaması
çoğunluğu elde etmek için birkaç oy eksik olmak
Verb
nerdeyse mucize sayılmak
Verb
bir malın mevcudu bulunmamak
Verb
nakit sıkıntısında olmak
Verb
bazı hurufat bulunmamak
Verb
yardımcıya ihtiyaç olmak
Verb
personel eksikliği olmak
Verb
personeli eksik olmak
Verb
(US) daha hisse alması gerekmek
Verb
işletme sermayesi kıt olmak
Verb
cinayet dışında her suçu işlemek
Verb
umduğu gibi çıkmamak
Verb
beklentileri gerçekleştirememek
Verb
ümit ettiğini bulamamak
Verb
üretim hedefine ulaşamamak
Verb
gerçekten uzaklaşmak
Verb
tartıca eksik gelmek
Verb
tartıda eksik gelmek
Verb
birine yeterli para vermemek
Verb
mal mevcudu kalmamak
Verb
kısacası, uzun sözün kısası.
The long and the short of it is that he was caught by the police at the end: Kısacası sonunda polis yakasına yapıştı.
uzun lafın kısası, …
Noun
çoğunluğu elde etmek için birkaç oyun eksik olması
bir çırpıda/çabucak bitirmek.
hakkından gelmek, çabucak bitirmek.
kısa kesmek, çabuk bitirmek.
kanuna veya anlaşmaya bağlı konşimento
kira sözleşmesine , kanuna ya da anlaşmaya bağlı konşimento
şartları bir kira sözleşmesine
kısa vadeli menkul kıymetler piyasası
kısa vadeli menkul değer piyasası
(sigorta) ödenmiş paranın bir kısmını iade etme
(Br) kısa vadeli senetlerin piyasa hissesi
kısa bir süre içerisinde
Adverb